Eğer Yakın Bir İlişki Geliştirmek İstiyorsak, Birbirimizin Arzularını Bilmemiz Gerekir. Eğer Birbirimizi Sevmeyi Diliyorsak, Diğer Kişinin Ne İstediğini Bilmeye İhtiyacımız Vardır. Geçmişte karşılıklı yapılan hatalara ve başarısızlıklara karşı Yapabileceğimiz En İyi Şey, Onların Tarih Olmasına İzin Vermektir. Sevgi hataların kaydını tutmaz. Sevgi geçmiş başarısızlıkları ortaya getirmez. Hangimiz mükemmeliz?
Her insanın bir sevgi deposu olduğunu biliyor muydunuz? Sevgi depomuz dolu olduğunda hayata bakışımız daha olumlu, dingin ve dengeli olur. Sevgi depomuz boş olduğunda ise sürekli kaygılı, endişeli bir hal alırız. Çabuk kırılır, incinir ve bazen de kontrol edemediğimiz davranışlar sergileriz.
Sevgi dillerini keşfettiğinizde partnerinizin sevgi deposunu dolu tutmanın yollarını da fark edeceksiniz.
Eğer çocuklarımızın sevgi gereksinimini karşılayacaksak, onların birincil sevgi dillerini konuşmayı öğrenmeliyiz.
Eğer çocuğumuzun sevildiğini hissetmesini istiyorsak, onun dilini öğrenmeliyiz.
Bu durum çocuklar içinde geçerlidir.
“Her çocuğun içinde, sevgi ile doldurulmayı bekleyen bir ‘duygu deposu’ vardır. Bir çocuk gerçekten sevildiğini hissederse, normal olarak gelişecektir. Fakat sevgi deposu boş olduğu zaman, çocuk yanlış davranışlarda bulunacaktır. Çocukların yaramazlıklarının çoğuna boş bir “sevgi deposu “nün özlemleri yol açar.”
İnsanoğlunun Kalbinde Samimi Olmak Ve Birbirlerini Sevmek İçin Duyulan Arzu Yatar. Evlilik Bu Yakınlık Ve Sevgiye Duyulan Gereksinimi Karşılamak İçin Tasarlanmıştır.
Çoğumuz… Sorunları Analiz Etmek Ve Çözümler Yaratmak Üzere Eğitildik. Biz, Evliliğin Tamamlanması Gereken Bir Proje Veya Çözülecek Sorun Değil De, Bir İlişki Olduğunu Unuturuz.